Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurhan Ünüsan, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) tarafından yayınlanan rapor hakkında önemli açıklamalarda bulundu. “Aspartam, Dünya Çapında Yaygın Olarak Kullanılan Bir Yapay Tatlandırıcıdır” Aspartamın, yapay bir tatlandırıcı olduğunu söyleyen KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nurhan Ünüsan; “Aspartam, şekere göre 200 kat daha tatlıdır, kalori veya ilave şeker içermez ve dünya çapında yaygın olarak kullanılan bir yapay tatlandırıcıdır” dedi. Dünya Sağlık Örgütü raporunda aspartamın kilo vermeye yardımcı olduğunun kanıtlanmadığını belirten Ünüsan, uzun süreli kullanımda yetişkinlerde tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve ölüm riski gibi "potansiyel istenmeyen etkiler" olabileceğini ekledi. “Kabul Edilebilir Tüketim Miktarı Vücut Ağırlığı Kilogram Başına 40 Mg’dır” Ünüsan, günlük kabul edilebilir tüketim miktarının vücut ağırlığı kilogram başına 40 mg olduğunu belirterek; “Uluslararası Gıda Katkı Maddeleri Uzman Komitesi, aspartamın daha önce kabul edilebilir günlük alım miktarı olan kilogram vücut ağırlığı başına 40 miligram kadar tüketmenin güvenli olduğunu doğrulayan en son verileri teyit ediyor. Dünya Sağlık Örgütünün Beslenme ve Gıda Güvenliği Departmanı direktörlüğünden yapılan açıklamada ‘Aspartam değerlendirmeleri, yaygın olarak kullanılan dozlarda güvenliğin önemli bir endişe kaynağı olmadığını göstermiştir ancak daha fazla ve daha iyi çalışmalarla desteklenmelidir’ şeklinde iletmiştir. Aspartamın güvenliği konusundaki tartışmalar devam edecek ancak Dünya Sağlık Örgütünün raporu bu yapay tatlandırıcının kullanımı konusunda bazı endişeleri tekrar gündeme getirdi. Aspartamın potansiyel sağlık etkilerinden endişe duyuyorsanız, steviayı tercih edebilirsiniz” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Ünüsan: “Şok Diyetlerden Kaçının” Ünüsan; “Yıllar içinde alınan kiloları, şok diyetler ve yanlış beslenme ile kısa zamanda vermek bağışıklık sistemini çökertir. Ayda 5 kilodan fazla vermek, insan vücuduna ciddi anlamda zarar verir ve önemli hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle şok diyetlerden, bilinçsizce hazırlanan detokslardan kaçınılmalıdır. Kısa zamanda verilen kiloların, kısa zamanda fazlasıyla geri alındığı unutulmamalıdır ve kesinlikle Beslenme ve Diyetetik uzmanlarından yardım alınmalıdır” diyerek şok diyetler konusunda da önemli uyarılar yaptı. “Şok diyetler ve detoks diyetler düşünüyorsanız, önce bir doktorunuza veya diyetisyeninize danışmalısınız. Şok diyetler ve detoks diyetler sizin için uygun olup olmadığını ve sağlıklı bir şekilde kilo vermenin yollarını size söyleyebilirler. Bu diyetler, uzun vadede sağlığınıza zararlıdır. Sağlıklı bir şekilde kilo vermek için, yavaş ve istikrarlı bir şekilde kilo vermeyi hedeflemelisiniz. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz, uzun vadede kilo vermenin ve sağlığı korumanın en iyi yoludur” diye söyleyen Ünüsan; şok diyetler ve detoks diyetlerinin bilimsel olarak kanıtlanmış zararlarını aşağıdaki gibi sıraladı; • Metabolizmayı yavaşlatabilir. Metabolizma yavaşladığında, daha fazla kalori yakılamaz ve kilo vermek daha zor hale gelir. • Kas kaybına neden olabilir. Kaslar, kalori yakmanıza yardımcı olur. Kas kaybı, daha fazla kalori yakılamaz ve kilo vermeyi zorlaştırır. •Vitamin ve mineral eksikliğine neden olabilir. Vitamin ve mineraller, sağlık için gereklidir. Vitamin ve mineral eksikliği, yorgunluk, baş ağrısı, sinirlilik, depresyon ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. •Stres, anksiyete ve depresyon gibi ruh sağlığı sorunlarına neden olabilir. •Kalp hastalığı, diyabet, osteoporoz, karaciğer hastalığı ve böbrek hastalığı gibi kronik hastalıklara yakalanma riskini artırabilir.